İnsan vücudunun derisinde yaklaşık 3 milyon ter bezi bulunmaktadır. Bu bezler, tüp şeklinde olup, yumakların kıvrılmış halini andırır. Ter bezleri, özellikle koltuk altı, avuç içi, ayak tabanı ve yüz bölgelerinde yoğun olarak bulunur. İnsan vücudu bir günde yaklaşık 1000 santimetreküp ter salgılar. Ter bezleri, vücut ısısını düzenlemekte önemli bir rol oynar. Ter bezleri, ekrin ve apokrin olarak ikiye ayrılır.

Ekrin Ter Bezi: Bu bezler, vücudumuzun hemen hemen her yerinde yaygın olarak bulunur. Genellikle avuç içi, ayak tabanı ve koltuk altında yoğunlaşır. Ter bezlerinin ter salgısını sağlayan glomerül bölümü, derinin katmanlarında yer alır. Bu ter salgısı, glomerül bölgesindeki epitel hücreler tarafından üretilir ve kıvrımlı bir kanal aracılığıyla derinin üstüne boşaltılır. Ekrin ter bezleri, yapısal olarak asit kimyasalını andırır.

Apokrin Ter Bezi: Apokrin ter bezleri, ekrin ter bezleriyle bazı özellikleri paylaşır. Ancak apokrin ter bezlerinin bulunduğu yerler farklıdır. Bu bezler, meme başı, koltuk altı, anüs çevresi, memenin areolası, göz kapakları ve genital bölgelerde bulunur ve bu bölgelere özgü kokular oluşturur.

Ter bezlerinde oluşan rahatsızlıklar genellikle iltihaplanma ile ortaya çıkar. Bu rahatsızlıklar çoğunlukla koltuk altı, kuyruk sokumu ve kasık çevresinde yaygın akıntı ve ağrılı bir iltihaplanma şeklinde görülür. Ter bezine yakın kıl köklerinin iltihaplanması ile oluşan bu rahatsızlık, başlangıç evresinde küçük bir apse olarak kendini gösterir ve zamanla tekrarlanır. İlerleyen aşamalarda, iltihaplanmanın olduğu bölgelerde yaralar oluşur. Rahatsızlığın ilk evrelerinde lezyonlarda şişme meydana gelir ve apseler oluşur. Bu apseler boşaltılsa da, ilerleyen zamanlarda tekrarlayarak içleri yeniden dolar. Bu duruma kıl kökü iltihabı denir.

Ter bezi iltihabı şu belirtilerle kendini gösterir:

Ter bezi iltihabının nedenleri şunlardır:

Hastalığın erken evrelerinde doktorlar tarafından lezyonlara yapılan lokal bakımlar önerilir. Sıcak su banyoları tavsiye edilir. Süt ve süt ürünlerinin tüketimi yasaklanır ve özel diyet programları uygulanır. Antibiyoterapi gibi tedavi yöntemleri de kullanılabilir. Bu teknikler, başlangıç aşamasında soğutma tedavisi olarak bilinir. Durumu ciddileşmiş olan, yani kronik aşamada olan rahatsızlıklarda ağrı durumu şiddetlidir. Derin yaralar ve şiddetli akıntılar varsa, bu lezyonların cerrahi olarak çıkarılması gereklidir. Akıntı şiddetli değilse, sinüs traktuslarının üst kısmı alınır. Lezyonlarda iltihap sürekli tekrarlıyorsa, ayakta cerrahi yöntem uygulanır. Ter bezi iltihabında doktorlar genellikle lokal anestezi ve geniş rezeksiyon yapmamayı tercih eder. Geniş eksizyon uygulamasında ise apsenin tekrarlama olasılığı neredeyse yok denecek kadar azdır.