Göz altındaki yağ bezeleri, tıbbi literatürde lipom olarak adlandırılan iyi huylu tümörlerdir. Bu bezeler, cilt altındaki yağ hücrelerinin birikmesiyle oluşan yumuşak kistlerdir. Genellikle ağrısızdırlar ve zararsızdırlar, ancak nadiren ağrılı olabilirler. Yağ bezeleri en sık omuz, göğüs ve sırt bölgelerinde görülse de, göz altı bölgesinde de ortaya çıkabilir. Uzmanlar, bu bezelerin zamanla kendiliğinden iyileşebileceğini belirtmektedir; ancak, bu bezeleri sıkmak veya patlatmaya çalışmak kesinlikle önerilmez. Göz altındaki yağ bezelerine dokunulmamalı ve sıkılmamalıdır. Şimdi, göz altında yağ bezelerinin nasıl oluştuğunu ve bu durumun detaylarını inceleyelim.

Bu tür iyi huylu tümörler her yaşta görülebilmekle birlikte, çoğunlukla 20-40 yaşları arasındaki yetişkinlerde ortaya çıkar. Ailede yağ bezeleri görülen bireylerin diğer aile üyelerinde de bu durumun ortaya çıkabileceği, yani genetik bir yatkınlığın olabileceği belirtilmektedir.

gibi sağlık sorunları göz altında yağ bezesi oluşumunu tetikleyebilir.

Göz altında üç tür yağ bezesi rahatsızlığı bulunmaktadır:

Siringoma: Bu tür bezeler büyük oranda göz çevresinde, özellikle alt göz kapağında görülmektedir. Göz ter bezlerinin iyi huylu tümörleridir. Hafif kabarık, 1-3 mm çapında lezyonlardır ve deri kabartıları sarı-açık kahverengi renkte olabilir. Genellikle yetişkin kadınlarda ve Asya ırkı topluluklarda sık görülürler. Siringoma göz altı kapaklarında ve her iki gözde simetrik olarak oluşur. Tedavi edilmediklerinde genellikle gözlem yeterlidir, ancak çok büyük kist haline gelmiş siringomalar için lazerle tedavi yöntemleri mevcuttur. Birçok tıbbi kuruluş, karbondioksit lazer kullanımını önermektedir. Klasik ve fraksiyonel modlara sahiptir. Tedavi sonrası ciltte yenilenme olduğundan göz altı morlukları ve kırışıklıklarda azalma da gözlenmiştir.

Ksantelezma: Yaşlı hastalarda sıkça görülen yağ-kolesterol plaklarıdır. Ameliyatla tedavi edilmesi gereken bu durum, göz çevresindeki cildin ince yapısı ve bölgenin kan miktarının fazlalığı nedeniyle cerrahi müdahale sonrası neredeyse iz kalmamasını sağlar. Genç hastalarda rastlanması kolesterol yüksekliğinin işareti olabilir ve bu rahatsızlık göz kapaklarının (alt ve üst) iç kısımlarında bulunur. Tedavi yöntemleri olarak birçok seçenek denenmiştir. Ancak koterizasyonlar, peelingler ve cerrahi olarak bu deri parçasının çıkarılması daha yaygındır. Uygulama için anestezi gereken bu tedavide yan etkilerle karşılaşılabilir ve iyileşme süreci uzundur. En çok tercih edilen tedavi şekli karbondioksit fraksiyonel lazerdir.

Milyum: Her yaşta görülme olasılığı olan ve sıklıkla karşılaşılan bir göz çevresi yağ bezesi rahatsızlığıdır. Parlak-sarımsı renklerde, yüzeysel 1-2 mm çapında yuvarlak ve kabarık oluşumlardır. Bilhassa yanaklar ve göz çevresinde görünürler. Rahatsızlığın oluşum nedeni ortaya çıkarılamamıştır. Tedavi yöntemi için A vitamini kremlerin etkili olduğu söylenebilir. Bisturi iğne veya steril iğne uçları ile açılarak temizliği yapılabilir. Elektrocerrahi, lazer veya kryoterapi ile tedavi edilebilmektedir.

Sonuç olarak, göz altında yağ bezeleri çoğunlukla önemsiz gibi görünse de, ciddi hastalıkların belirtisi olabileceklerinden ihmal edilmemelidir. Göz altı yağ bezesi ciddi rahatsızlıkların habercisi olabileceğinden sıkılmamalı ve bir an önce doktora başvurulmalıdır.